Ülkemiz İçin En Değerli Şehri , Filmlere Konu Olan İlimiz Çanakkale

Eski Çağlardan Kalan Bir Kültür : Çanakkale

Çanakkale, çanak köyünün il ilan edilmesiyle ortaya çıktı. Eski çağlarda, Hellespontos ve Dardanelles olarak adlandırıldı. Çanakkale üzerine kurulu olan yarımadaya biga yarımadası denilirdi. Ve en çok bilinen dağı da biga dağıdır. 

Biga isminin çok kullanılmasının nedeni Osmanlı zamanında Çanakkale’nin eski merkezinin asının biga olmasıydı. Tabi cumhuriyetten sonra değişti . Değişti ama neden Çanakkale oldu başka bir isim de olabilir miydi diye düşündüm ama ilin ismi yörede çok gelişmiş olan çanak- çömlek zanaatine dayanıyor. Şehrin iki simgesi haline gelen kale-i sultanıye ile çanakçılık özdeşleşince de Çanakkale olarak adlandırıldı.

Türkiye’ye ait en büyük adalar olan Bozcaada ve Gökçeada Çanakkaleye bağlılar. Ayrıca topraklarının yarısından fazlası ormanlarla kaplı ve bu ormanlık alanın yarısından fazlasını kızılçam ve meşe ile kaplı. İklimi Akdeniz iklimiyle paralellik göstermesine, tarihi ve doğal güzellikler bakımından oldukça zengin olmasına rağmen çok az turist çekmekte. Çanakkale’nin bunca artısı varken gelişmemesinin asıl sebeplerinden biri de her yerin sit alanı ilan edilmesi yani yerleşime kapalı olması olduğunu düşünebiliriz.

 

Sevgili dinleyenlerim bence Çanakkale Türkiye’nin en modern şehirleri arasına kesinlikle katılır. Bu söylediklerimi duyduktan sonra bana hak vereceğinizi biliyorum. Çünkü bin yıllar boyunca farklı toplumların egemenliğinde kalmaları onların bugün bile göçmenler, Türkmenler, Pomaklar , Yörükler , Çerkezler  ve daha fazla farklı toplumlarla bir arada yaşamaları  hayranlık verici. Merkez kesimlerde elbette modern giyim örnekleri benimsenmişken kırsal kesimde kadınlar beyaz yemeni ve şalvar giyerler. Erkekler ise pantolon , ceket ve kasket giyerler. En modern şehir olması için birtek bu özellikleri yetmiyor tabii. Geniş kaldırımları , temiz caddeleri , bakımlı binalarıyla da örnek bir şehir.

 

Çanakkale deyince birçoğumuzun aklına Truva atı efsanesi gelir. E biz de bu konuya değinmezsek olmaz. Bu efsaneyi bir de benden dinleyin isterim. Yunan mitolojisinde yüzyıllarca dilden dile dolaşan mucizevi Truva atı efsanesi Çanakkale Boğazı’na yakın Troya adlı kentte günümüzden 3200 yıl önce bir türlü alınamayan bu kent için  Adysseus  olan büyük yunan komutanı hazırlattığı kocaman atın içine en başarılı askerlerini yerleştirir ve Truvalılara bu atın Tanrıça Athena adına yapıldığını , bu atı koruyup kollarlarsa ödüllendirileceklerini söyler. Truva ordusu da bunu kutlamak için fıçı fıçı içki içip sızarlar. Askerler de attan dışarı çıkıp şehri ele geçirirler. Hatta bu efsane Warner Bros’un yönetmenliğinde filmleştirilmiştir. 

ülkemizin en batısında bulunan Çanakkale’ye gidince ne yiyebilirize bakalım şimdi. İlki balık çorbası. Gelibolu ilçesine ait en meşhur lezzet. Son yıllarda ismini çok duyuyoruz balık çorbasını . denemeden önyargılı olmamak gerekir. Kıyı şehirlerimizde tıpkı patatesi birçok yemekte ve her şekilde kullandığımız gibi balık da her şekilde kullanılıyor. Yine kağıtta sardalya da çok enfes bir yemektir. Eski mukavva karonları yağlayarak içine 6-7 adet sardalya koyarak yanlardan kapatılması ve fırına sürülmesiyle yapılır. Yine asma yaprağında sardalya da meşhur yemekleri arasında.